17 Ocak 2009 Cumartesi

Uzun bir kış günü…

Şu kış günleri de bazen bitmek bilmiyor. Bu sabah yedi buçukta kalkan Maya kahvaltıya kadar tam üç kere kıyafet değiştirdi. Bu aralar taktı kıyafet deneme olayına, odası defile kulisi sanki. Uzun bir kahvaltının ardından öğlen gideceğimiz tiyatro için sabırsızlanan Maya’yı laflayarak oyalamaya çalışırken, bir yandan da Kaya’nın bitmeyen süt talebini karşılamaya çalışıyordum. Öğlen yemeğini ocağa koyar koymaz beş çayı için mükemmel bir muffin tarifi denedim:

Parça Çikolatalı Muffin ( 12 adet )

200 g un,
1 paket vanilya şeker,
3 çay kaşığı kabartma tozu,
1 paket vanilyalı puding tozu,
150 g şeker,
200 g yumuşak tereyağı veya margarin,
3 yumurta,
100 ml süt ile mikserde karıştırılır.
100 g Damla Çikolata eklenir ve kaşıkla karıştırılır ve muffin kalıplarına doldurulur.
Önceden ısıtılmış elektrikli fırında 180°C ve ya fanlı fırında 160°C ‘de orta rafta 25 dakika pişirilir.

Eve gelir gelmez muffinlere saldıran Maya ile odasında çok eğlenceli bir sayı çalışması yaptık.

Benimle olan son aktivitesi ise sulu boya ile makarna boyamaca oldu. Maya rengarenk makarnaları ardından ipe dizerken şaşırdım doğrusu, kırk yıllık takıcı edasıyla boncukları bir bir dizdi incecik iğneyle.
Akşam yemeği için mutfağa kaybolduğumda babasıyla uçak yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk daha sonra yemek boyunca devam etti, zira mutfak masası birden İstanbul-İzmir seferinin yemek servis sahnesi oldu. Baba pilot, maya ve kardeşi yolcu ve bendeniz, her zamanki gibi servis yapan kişi olarak, hostes rolünü üstlendim. Kaya’nın altını doldurmasıyla son ihtiyaç molasını veren ekip “yolcuların” banyo sefasının ardından yatağı boyladı….

0 yorum: